Çocuklarda erken ergenlik sorununa dikkat!

Çocuklarda Erken Ergenlik Sorununa Dikkat!

İSTANBUL (İGFA) – Erken ergenlik olarak da bilinen erken ergenlik, ergenlikle ilişkili fiziksel ve hormonal değişikliklerin tipik yaş aralığından önce başlaması anlamına gelir. Ergenlik genellikle kızlarda 8 ila 13 yaşları arasında, erkeklerde ise 9 ila 14 yaşları arasında başlar.

Bundan çok daha önce ortaya çıktığında, çocuklar için çeşitli sorunlara ve zorluklara yol açabilir. Ergenlik sona erdiğinde boy uzaması da durur. İskeletleri olgunlaştığı ve kemik büyümesi normalden daha erken bir yaşta durduğu için, tedavi edilmeyen erken ergenlik çağındaki çocuklar genellikle tam yetişkin boy potansiyeline ulaşamazlar. Erken büyüme atakları, akranlarıyla karşılaştırıldığında başlangıçta daha uzun olmalarına neden olabilir. Ancak büyümeleri çok çabuk durabilir ve aksi takdirde olabileceklerinden daha kısa bir boyda kalabilirler.

Çocuklarda erken ergenlikle ilişkili sorunlardan bazıları şunlardır:

  • Sosyal ve Duygusal Zorluklar: Erken ergenlik yaşayan çocuklar sosyal ve duygusal zorluklarla mücadele edebilirler. Kendilerini akranlarından farklı hissedebilir ve özgüven sorunları yaşayabilirler. Yetişkin benzeri değişikliklerle başa çıkmak duygusal olarak zorlayıcı olabilir.
  • Beden İmajı Endişeleri: Erken gelişim dönemindekiler beden imajı endişeleri yaşayabilir ve fiziksel değişimleri konusunda kendilerini bilinçli hissedebilirler. Bu durum, yetişkinlikte de devam edebilecek beden imajı sorunlarına yol açabilir.
  • Akran İlişkileri: Erken olgunlaşan çocuklar, aynı değişimleri yaşamayan akranlarıyla ilişki kurmakta zorlanabilir. Bu durum akran ilişkilerinde zorluklara ve izolasyon duygularına yol açabilir.
  • Akademik ve Bilişsel Etki: Erken ergenlik, konsantrasyonlarını ve odaklanmalarını etkileyen duygusal ve sosyal zorluklarla uğraşabilecekleri için bir çocuğun akademik performansını bozabilir.
  • Riskli Davranış Riski: Erken ergenliğin, madde kullanımı veya erken cinsel aktivite gibi riskli davranışlarda bulunma riskinin daha yüksek olmasıyla ilişkili olabileceğini gösteren bazı kanıtlar vardır.
  • Fiziksel Sağlık Endişeleri: Erken ergenlik, bir çocuğun vücudu değişikliklere tam olarak hazır olmayabileceğinden fiziksel sağlık endişelerine yol açabilir. Ayrıca fiziksel ve duygusal olgunluk arasında bir tutarsızlığa da neden olabilir.
  • Kısa Boy: Bazı erken ergenlik vakalarında, çocuklar hızlandırılmış büyüme yaşayabilir ve yetişkin boylarına erken ulaşabilir, bu da beklenenden daha kısa bir boyla sonuçlanabilir.
  • Hormonal Dengesizlikler: Erken ergenliğin altında yatan neden araştırılmalıdır, çünkü hormonal dengesizlikler veya tedavi gerektiren tıbbi durumlardan kaynaklanıyor olabilir.

Related Posts

Sosyal yaşamı zorlaştırıyor! Botoks, hem teri hem de kokuyu önlüyor

Kimi insanlar sıcak yaz günlerinde bile kuru kalabilirken, kimileri ise en serin ortamlarda dahi avuç içlerinden ter damlayacak kadar zorlanıyor. Aşırı terlemenin günümüzde çözümsüz bir sorun olmadığını söyleyen Medikal Estetik Uzmanı Dr. Atakan Bör, botoksun, ter bezlerinin aşırı sinyallerle uyarılmasını önleyerek terlemeyi durdurabildiğine dikkat çekiyor.

Yaş aldıkça beyin de yaşlanıyor! Bu 5 durumda hemen doktora başvurun

Yaş ilerledikçe artan unutkanlıklar bir süre sonra kişinin yaşamında yol açtığı olumsuz sonuçlarla, hayatın her alanını etkilemeye başlıyor. Uz. Dr. Özden Yener Çakmak, unutkanlığa karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.

Prof. Dr. Adnan Kara: Osseoıntegrasyon sayesinde amputasyon hastalarında doğal yürüyüş mümkün

Prof. Dr. Adnan Kara: Osseoıntegrasyon sayesinde amputasyon hastalarında doğal yürüyüş mümkün

Cinsel hayatınızı doğrudan etkiliyor!

Erkeklerde cinsel işlev bozukluklarının arkasında sadece yaş değil, tabaktaki seçimler de olabilir. Üroloji ve Androloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Gürkan Yenice, dengeli diyetin erkeklerde testosteron düzeyinden damar sağlığına kadar pek çok fizyolojik mekanizma üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurguladı.

Dünyada ve Türkiye’de hızla artan tehlike: Obezite

Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cemalettin Aydın, hem Türkiye’de hem de dünyada obezite oranlarının hızla arttığına dikkat çekerek, bu artışın altında yalnızca yanlış beslenme değil, modern yaşamın dayattığı tüketim alışkanlıklarının ve teknolojik bağımlılıkların yattığını söyledi.Prof. Dr. Aydın, obezitenin nedenlerine, yaygınlık oranlarına, tedavi yaklaşımlarına ve cerrahinin rolüne ilişkin önemli bilgiler verdi.

Yazın favori tatlısı diş sağlığını tehdit ediyor mu? Dondurma tüketiminde bunlara dikkat!

Dondurmada bulunan şekerin, ağızdaki bakterilerle birleştiğinde asit ürettiğini ve bu asidin diş minesini aşındırabileceğini aktaran Çocuk Diş Hekimliği Dr. Öğr. Üyesi Elif Ayşe Tamtekin Erdoğan, havaların ısınmasıyla tüketimi artan dondurmanın ağız ve diş sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.