Büyük merkez bankalarında nisanda temkinli adım

“`html

Dünya Merkez Bankalarının Para Politikaları Üzerindeki Etkileri

Dünyada önemli merkez bankaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın tutarsız tarife açıklamaları ve artan belirsizlik ortamı nedeniyle para politikalarını ayarlamakta zorlanıyor. Bu dönemde birçok merkez bankası, ekonomik belirsizliklerin artışına dikkat çekerken, enflasyon ve resesyon arasındaki dengeyi sağlamaya çalışmakta.

ABD yönetiminin “Önce Amerika” yaklaşımı çerçevesinde yürütülen tarife politikalarının, enflasyonist baskıları artırabileceği ve ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyebileceği kaygıları, uluslararası ekonomik çevreler tarafından titizlikle izleniyor.

Kanada Merkez Bankası (BoC), Avustralya Merkez Bankası (RBA), Güney Kore Merkez Bankası, Polonya Merkez Bankası, Macaristan Merkez Bankası (MNB) ve Rusya Merkez Bankası (CBR), Nisan ayında politika faizinde herhangi bir değişiklik yapmadı.

Diğer taraftan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Yeni Zelanda Merkez Bankası, faiz oranlarını düşürme kararı alırken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ise faiz artırımını tercih etti.

ECB’nin Faiz İndirme Kararı

Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasa beklentilerine uygun olarak üç ana politika faizini 25 baz puan düşürdü. Bu karar, ECB’nin yılın üçüncü yönetim kurulu toplantısında alındı. Açıklamalarda, mevduat faiz oranının %2,50’den %2,25’e indirildiği belirtildi.

ECB, refinansman ve marjinal borçlanma faizlerini de sırasıyla %2,40 ve %2,65 seviyelerine çekerek 25’er baz puan düşürdü. Bu indirimin, enflasyon görünümü, dinamikler ve para politikasının etkinliği göz önünde bulundurularak alındığı ifade edildi.

Açıklamada, enflasyondaki düşüş sürecinin olumlu yönde ilerlediği ancak artan ticari gerilimlerin büyüme görünümünü olumsuz etkilediği vurgulandı. ECB Başkanı Christine Lagarde, basın toplantısında, ticari gerginliklerin ekonomik büyüme için risk oluşturduğuna dikkati çekti.

Lagarde, Avro Bölgesi’ndeki ihracatçıların karşılaştığı yeni ticaret engellerini hatırlatarak, uluslararası ticaretteki aksaklıkların finans piyasalarında gerilim yarattığını ve yatırımları olumsuz etkilediğini belirtti.

Yeni Zelanda ve Hindistan’ın Faiz Kararları

Yeni Zelanda Merkez Bankası, beklentilere uygun olarak politika faizini %3,50’ye çekti. Yapılan açıklamada, yıllık tüketici enflasyonunun belirtilen hedef bandının ortasında kalmaya devam ettiği ifade edildi. Ayrıca, ABD’de açıklanan yeni tarife artışlarının küresel büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini artırdığı kaydedildi.

Hindistan Merkez Bankası da, Mayıs 2020’den bu yana ikinci kez temel repo faiz oranını %6’ya düşürerek para politikasını “nötr”den “destekleyici” bir duruma getirdi.

Küresel ekonomik görünümün hızlı bir değişim içinde olduğu ve ticaret tarifeleri ile ilgili belirsizliklerin global büyüme ve enflasyon üzerinde yeni zorluklar oluşturduğuna dikkat çekildi.

Kanada ve Güney Kore’nin Kararları

Kanada Merkez Bankası, üst üste yedi toplantıda parasal gevşeme uyguladıktan sonra, politika faizini %2,75’te sabit tutma kararı aldı. Açıklamada, ABD’nin ticaret politikasındaki belirsizliğin ekonomik büyümeye olan beklentileri olumsuz etkilediği vurgulandı.

Güney Kore Merkez Bankası da politika faizini %2,75 seviyesinde korudu. Yapılan açıklamalarda, enflasyonun sabit seyrettiği ancak aşağı yönlü risklerin arttığına yer verildi.

Rusya’nın Sıkı Para Politikası

Rusya Merkez Bankası (CBR), politika faizini %21’de sabit bırakma kararı aldı. Mevcut enflasyonist baskıların devam ettiğine rağmen düşme eğiliminde olduğu belirtildi. CBR, enflasyonu hedef seviyelere çekmek için sıkı para politikasını sürdüreceğinin altını çizdi.

Aynı zaman diliminde, Polonya Merkez Bankası da Nisan ayında politika faizini %5,75 seviyesinde sabit tuttu. Açıklamada, enflasyonun hafifçe düştüğü ifade edilerek, belirsizliklerle dolu bir ekonomik görünüm belirtildi.

TCMB’nin Önemli Faiz Artışı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan ayında politika faizini 350 baz puan artırarak %46 seviyesine yükseltti. Bu faiz artışı, piyasalardaki gelişmeleri yakından takip ederek gerçekleştirildi.

TCMB tarafından yapılan açıklamada, finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle nisan ayında aylık temel mal enflasyonunun artacağı öngörüldü. Ayrıca, yurtiçi talebin ilk çeyrekte öngörülenden fazla seyrettiği ve enflasyon üzerindeki etkisinin azaldığı kaydedildi.

TCMB’nin bir sonraki faiz kararı ise 19 Haziran 2025 tarihinde açıklanacak.

“`

Related Posts

Güvenli liman vuruldu: Altın fiyatlarında sert düşüş!

Altın fiyatları, ABD’nin ticaret politikalarına dair olumlu sinyallerle birlikte düşüşe geçti. Küresel piyasalarda artan risk iştahı, yatırımcıların güvenli liman talebini zayıflattı. ABD-Çin hattında müzakere ihtimalleri, altındaki gerilemeyi hızlandırdı.

Brent petrolün varil fiyatı ne kadar oldu? 1 Mayıs 2025 Perşembe petrol fiyatları

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 61,04 dolardan işlem görüyor.

Evlenecek çiftlere yeni destek kampanyasının ayrıntıları belli oldu : İşte indirim yapan 20 firma!

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, evlenecek çiftlere yeni destek kampanyasının detaylarını açıkladı. Bakanlık tarafından 20 firma ile yapılan anlaşmaya göre yeni evlenenler için özel indirimler yapılacak.

‘Nisanda markette 39 ürünün 28’inde fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldü’

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisanda markette 39 ürünün 28’inde fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldüğünü belirtti.

Duyan nüfus müdürlüğünün yolunu tutuyor: Ehliyet için ‘son kullanım tarihi’ uyarısı yapıldı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, eski tip sürücü belgeleri için önemli bir uyarıda bulundu. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, 2016 yılından önce düzenlenen ehliyetlerin 31 Temmuz 2025 tarihinden sonra geçerliliğini yitireceği hatırlatılarak, nüfus müdürlüklerinde oluşacak yoğunluktan etkilenmemek adına harekete geçilmesi gerektiği vurgulandı.

Alman devinden kritik uyarı: Merkez Bankası’nın faiz hamlesi TL’yi kurtaramayacak

Commerzbank’ın baş ekonomisti Tatha Ghose, Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde politika faizini yükseltme kararının Türk Lirası’nın değerini koruyamadığını vurguladı. Ghose’a göre, faiz artışı sonrasında TL’nin seyrinde belirgin bir toparlanma görülmedi; aksine güven kaybı yeniden derinleşti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir