Diş çürüğü deyip geçmeyin! ”Bağırsakta adeta yangın çıkarıyor” diyerek herkesi uyardı

Ağız Hijyeni ve Bağırsak Sağlığı Arasındaki Bağlantı

Ağız hijyeni, yalnızca güzel bir gülüşten öte insan sağlığını etkileyen birçok etkeni de içinde barındırıyor. Ağızdaki birçok kötü bakteri, diş çürüğü bakterisi ileri evre dişeti hastalığı bakterisi, bağırsaklara yerleşerek Crohn gibi ciddi hastalıkları tetikleyebiliyor.

Yapılan araştırmalara göre ise kronik dişeti hastalığı olan bireylerde Crohn hastalığının oluşma riskinin diğer sağlıklı bireylere göre üç kat daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Diş çürüğü, diş eti iltihabı ve ileri evre dişeti hastalığının ağız bölgesinin ötesinde, bağırsaklarda ciddi iltihabi süreçlere yol açabilmekte olduğunu belirten Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, bu konuda alınması gereken önlemleri anlattı.

BAĞIRSAKTA ADETA YANGIN ÇIKARIYOR!

Ağızdaki bakterilerin, adeta bağırsakta yangın çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Ağzımızdaki birçok kötü bakteriler, diş çürüğü bakterisi ve Kronik Periodontitis (İleri evre Dişeti Hastalığı) bakterisi, bağırsaklara yerleşerek Crohn gibi ciddi hastalıkları tetikleyebiliyor. Bu durum, ağız, diş, çene kemik ve bağırsak sağlığı arasında görünmez bir köprü olduğunu gösteriyor. Özellikle diş eti kanaması, dişeti çekilmesi, çene kemik erimesi yaşayan bireylerde risk çok daha yüksek; ağızdaki bakteriler, bağırsakta adeta yangın çıkarıyor” dedi.

DİŞ ÇÜRÜĞÜ VE DİŞ ETİ HASTALIĞI CROHN HASTALIĞINI TETİKLİYOR!

Diş çürüğü ve kronik dişeti hastalığı iltihabından Crohn hastalığına uzanan sürecin dört aşamada gerçekleştiğini belirten Özkan, “Şekerli gıdaların sık tüketilmesi ve yetersiz ağız hijyeni, diş çürüğü ağrısına bağlı bilinçsiz antibiyotik kullanımı, Diş Hekimi kontrolünden kaçış, diş minesini eriten Streptococcus mutans gibi bakterilerin çoğalmasına sebep olur. Bu durum, diş çürüğünün ilk adımıdır.

2’nci aşama Gingivitten Periodontitise Dönüşüm olarak geçiyor. Tedavi edilmeyen diş çürükleri, diş eti iltihabına (gingivitis) yol açar; zamanla bu iltihap kronikleşerek diş çevresindeki dişeti dokularının ve çene kemik kaybına ve diş kaybına neden olan Periodontitise (Kronik Dişeti Hastalığı) evrilir. Periodontitis (Kronik Dişeti Hastalığı), sadece dişeti çekilmesine, çene kemik erimesine ve diş kaybına sebep olmakla kalmaz, aynı zamanda sistemik inflamasyonun da kapısını aralar.

3’üncü aşamada ise bakterilerin bağırsaklara yayılımı. Periodontitis (Kronik Dişeti Hastalığı) geliştiğinde, ağızdaki zararlı bakterilerden (Fusobacterium nucleatum gibi) bazıları, kan veya tükürük yoluyla bağırsaklara ulaşır. Bu noktada ağız mikrobiyomunun karmaşıklığı ön plana çıkıyor. Ağız, bağırsaklardan sonra en yüksek bakteri yoğunluğuna sahip ikinci bölgedir. Her gün milyonlarca bakteriyi tükürüğümüzde yutuyoruz. Son aşama ise; bağırsakta iltihap ve Crohn hastalığı. Bağırsak duvarına yerleşen bu bakteriler, iltihap yapıcı proteinlerin salınmasını tetikleyerek Crohn hastalığının gelişimine zemin hazırlar. Bakterilerin etkisiyle bağırsakta iltihap artar; Crohn gibi inflamatuar hastalıklar devreye girer” diye konuştu.

ARAŞTIRMALAR ÇARPICI SONUÇLARI ORTAYA KOYDU

Konuya ilişkin yapılan araştırmalara da değinerek, ağız ve bağırsak mikrobiyomlarıarasındaki etkileşime de dikkat çeken Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Harvard’ın 2024’te gerçekleştirdiği çalışmalarda, Crohn hastalığı tanısı almış bireylerin yüzde 65’inin ağızlarında Fusobacterium nucleatum bakterisinin tespit edildiğini gözlemlenmiştir. Ayrıca, Türkiye’de elde edilen veriler, Periodontitisli (Kronik Dişeti Hastalığı) bireylerde Crohn hastalığı geliştirme riskinin sağlıklı bireylere göre üç kat daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Anne karnındayken bağırsaklarımız kısırdır; doğumla birlikte önce vajinal bakterilerle ilk temas sağlanır ve sonra anne sütü, cilt gibi diğer metarnal kaynaklardan ve çevremizden ve ağızdan geçen bakteriler, bağırsak mikrobiyomunun gelişiminde önemli rol oynar. Oral mikrobiyom, diş plağı gibi biyofilm yapıları oluşturarak bağışıklık sistemimizle etkileşime girer. Ayrıca, Crohn hastalığı olan bireylerde ağızda Veillonellaparvula gibi bakteriler daha yaygın oluyor. Bu durum hem Periodontitis (Kronik Dişeti Hastalığı) hem de diğer ciddi enfeksiyonlarla ilişkili olabiliyor” şeklinde konuştu.

ŞEKERİ AZALTIN, LİFLİ GIDALARI ARTIRIN!

Prof. Dr. Özkan son olarak sağlıklı bir ağız ve vücut için önerilerde bulundu. Şekerin azaltılarak, lifli gıdaların artırılması, diş ipi kullanılması ve probiyotik destek alınarak düzenli diş hekimi muayenesine gidilmesini öneren Özkan, “Şeker, hem diş çürüğünü hem de bağırsaktaki kötü bakterileri besler. Lifli gıdalar ise dost bakterilerin gelişimini destekler.

Günde bir kez diş ipi kullanmak, diş eti iltihabını yüzde 50 oranında azaltabilir. Bu, bağırsak sağlığınız için de önemli bir koruyucu etkidir. Fermente ürünler, ağız ve bağırsak florasını dengeleyerek zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller. En az 6 ayda bir diş muayenesi yaptırmaları, ailesinde Crohn veya benzeri hastalık öyküsü olan bireylerin, diş çürükleri ve Periodontitis hastalıkları erken teşhis ve müdahale açısından hayati önem taşır” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: İHA

Related Posts

Yenidoğan’dan sonra bu da mama çetesi!

12 bebeğin ölümüne neden olan Yenidoğan çetesinden sonra bu kez bir de ortaya mama çetesi çıktı.

Osteoporoz sessiz ilerler DEXA erken yakalar

Kemik erimesi genellikle belirti vermez, ilk belirti bir kırık olabilir. Bu yüzden erken tarama hayat kurtarır. DEXA testi ve bazı kan tahlilleri riskin seviyesini ortaya koyar. Kadınlar kadar erkekler de risk altında. Bel çevresi kalınlaştıkça, D vitamini azaldıkça kemikler sessizce zayıflar. Hangi taramalar ne zaman yapılmalı? İşte net yanıtlar…

Uzmanlar uyarıyor: Zamanında tedavi edilmezse işitme kaybına yol açabilir

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Asiye Merve Erdoğan, burun tıkanıklığı, öksürük ve kaşıntı gibi belirtilerle ortaya çıkan ve masum görünen alerjik rinitin, zamanında tedavi edilmediğinde uyku apnesinden, işitme kaybına kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açabildiğini söyledi.

Sosyal yaşamı zorlaştırıyor! Botoks, hem teri hem de kokuyu önlüyor

Kimi insanlar sıcak yaz günlerinde bile kuru kalabilirken, kimileri ise en serin ortamlarda dahi avuç içlerinden ter damlayacak kadar zorlanıyor. Aşırı terlemenin günümüzde çözümsüz bir sorun olmadığını söyleyen Medikal Estetik Uzmanı Dr. Atakan Bör, botoksun, ter bezlerinin aşırı sinyallerle uyarılmasını önleyerek terlemeyi durdurabildiğine dikkat çekiyor.

Yaş aldıkça beyin de yaşlanıyor! Bu 5 durumda hemen doktora başvurun

Yaş ilerledikçe artan unutkanlıklar bir süre sonra kişinin yaşamında yol açtığı olumsuz sonuçlarla, hayatın her alanını etkilemeye başlıyor. Uz. Dr. Özden Yener Çakmak, unutkanlığa karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.

Prof. Dr. Adnan Kara: Osseoıntegrasyon sayesinde amputasyon hastalarında doğal yürüyüş mümkün

Prof. Dr. Adnan Kara: Osseoıntegrasyon sayesinde amputasyon hastalarında doğal yürüyüş mümkün